9 Şubat 2012 Perşembe

hıhı evet.

Merhaba, ben sabreden dervişimsi. 
Muradıma erdiğim yönündeki tüm söylentiler kısmen doğru, ama yine de siz, şirinlere ne kadar inanıyorsanız; beklediğinizde gerçekleşeceğine dair tüm söylevlere de o kadar inanın.

Çünkü 22 yıllık hayatımda, olası ikili-üçlü-dörtlü-toplu ilişkilerin tümünün köküne kibrit suyu dökmüş bir genç olarak tek söyleyebileceğim şey şansın bir strateji oyunu olduğudur.
Hayat oyunun kuralları çok basit; ipleri eline alan kazanır, ipleri ele verenin eline verilir. Bu veriştirmece oyununda taraflardan biri kazanana kadar zevklidir bu oyun. Ama biten bir oyuna tekrar başlanmaz; zira eskilerin de dediği gibi; aynı nehirde iki kere yıkanılmaz, güle başka isim versen değişik kokmaz, hatta exten next olmaz. falan.

Keşke kafam güzelliğinde sınır tanımadığını her geçen gün değişik değişik açılardan bize göstermeseydi, her şey çok başka olabilirdi ama, sanıyorum allahın benim belamı verme şekli de bu.

Gerçi allahın belamı vermesine sebep olan tüm aksiliklerin bir anda bende toplanıyor olmaları da gerçeğin en su götürmezi, onu da bilin.

Tıpkı bugün dolmuş şoförünün yaptığı ani frenlemeler neticesinde (hayvan gibi kar yağmasına rağmen) yerimden hoplayıp, kucağımda tuttuğum kitaplarımın dolmuşun koridorunda boydan boya yolculuk yapması gibi. Kendiliğinden patinaj yapabilmeye müsait keçiören-tandoğan yolu boyunca deli gibi (kendi rızasıyla yapıp hıhaahaaha nidalarıyla keyif aldığına bahse girebilirim) koca dolmuşla kaydırmacalık oynayan dolmuşcu ağbeyin hayatının kaldırabileceği ekşın kapasitesini düşünüyorum da, bu şekilde her şeyin kontrolü altında olduğunu düşünüyosa zira, "müsait bir yerde" diye istediğim durakta durdurup, inmekten vazgeçmiş olmam hakkında ise söyleyeceğim tek şey; dolmuş şoförleri akıllı olsun, çünkü ben öyle istiyorum.

Ayrıca karşımızdaki evin çatısında kafam boyunda kar var. Ayrıca bahçeye çıkıp uzaktan baktığınızda boyum 1.40 falan görünüyor, ama siz boyumun 25 santiminin karın içinde olduğunu zaten biliyorsunuz. O yüzden bu hiç de heyecanlı değil.

Ayrıca bugün kütüphanede 2 cümleyi bir araya getiremediğimi gören barney, bana bir taraflarıyla güldü.

Burdan onu da mıncırıyorum yanaklarından.
Bilsin ki yazarak üstesinden gelemeyeceğim halt yok.

öperim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder